Karpman Drama Üçgenine Sanatsal Bakış
Koçluk eğitimi sırasında, en çok etkilendiğim konulardan birisi, şüphesiz ki Karpman drama üçgeni olmuştur. En bilinen tanımıyla, drama üçgeni 1968 yılında Transaksiyonel Analist Stephen Karpman tarafından oluşturulan, her köşesinde farklı rollerin yer aldığı bir sahneyi tanımlamaktadır. Kurban, kurtarıcı ve suçlayıcı olmak üzere temelde üç rol seçeneği sunan bu sahnede, kişilerin içinde bulunmak zorunda kaldığı bu roller onları mutsuz eder ve kendi hayatlarının sorumluluğunu almalarını engeller.
Hatta, Değerli Hocam, Umut Ahmet Tarakçı, koçluk araçları kitabında Transaksiyonel Analizdeki roller yaklaşımında tarif edilen üç olumsuz rolü, kurban, kurtarıcı ve suçlayıcıyı daha yakından tanımamızı sağlayan ipuçlarını vermekle kalmaz. Kurban yerine yaratıcılığı, suçlayıcı yerine meydan okuyuculuğu, kurtarıcı yerine ise koçluğu hayatımıza alsak, nasıl derin ve anlamlı bir değişimin içinde yer alabileceğimizin de mesajını verir.
Yaşamımızın kontrolünü ele alabilmek için, bulunduğumuz rolün dışına çıkmak önemlidir. Çünkü, drama üçgenindeki ilişki modelini hayatın her alanında görmek mümkündür. Hatta, koçluk sırasında, zaman zaman hayatın akışı içinde bu üçgene çekildiğini fark ettiğiniz danışanlarınıza, bu üçgenden bahsettiğinizde, heyecanlı gözlerle, geçmişiyle ilgili her şeyi bildiğiniz düşüncesiyle, sarsılırlar.
Üçgenin dışında yer almak, pozitif bir değişim yaratır. Bazen üçgenin içine çekildiğinizi hissedebilirsiniz. Bu aşamada ise, üçgenin işlevini bilmeniz işleri kolaylaştıracaktır.
Ben bu gün drama üçgenine, şarkılar üzerinden bakalım istiyorum. Hayatımızın akışı içinde, derin anlamlar yüklediğimiz besteler, melodiler üzerinden, süreci değerlendirelim.
Suçlayıcı bir şarkı fısıldıyorum size…
“Ben hiç mükemmel değilim, belki de sıradan biriyim. İşin aslı sevgilim, sen bana fazla iyisin.”
Bu örnekte kişi kendisini sorguluyor ve suçluyor.
“Sen kaybettin, sen yenildin. Zor gülecek, zor gözlerin”.
Sevilen kişiyi suçlayan bir his var sanki bu sözlerde…
Kurtarıcı rolünü hissettiren, bir melodiye ne dersiniz?
“Seni benim kadar
Seven biri olursa
Durma hiç, koş
Koş istersen sen ona
Ben olmadan sen hiç olmazdın
Küser sana bütün anıların”
Peki ya kurban rolünü hissettiren bir şarkıya ne dersiniz?
“Vuruldum
Aynı yerden üst üste vuruldum
Ama sustum
Dağıttın hayatımı
Beni ağır yanılttın
Acım oldun.”
Zuhal Olcay, Bendeniz , Soner Arıca ve Simge, tüm şarkılarını keyifle dinlediğim ve derin anlamlar çıkardığım isimler….
Peki hayatın içinde kapıldığımız rollerden sıyrılmak için, hayatın akışına meydan okuyuculuğu, yaratıcılığı ve koçluğu almak için, bazen hangi ezgilere kulak vermeliyiz?
Belki koçluk sorularını hatırlamak için Bülent Ortaçgil dizelerine, meydan okuyuculuğu anlamak için Candan Erçetin’in Elbette vurgusuna, yaratıcılık için ise Yaşar Kurt’un ruhunu keşfetmesine tanıklık ettiğimiz o özel dizelere kulak verebiliriz.
“Olmalı mı olmamalı mı?
Yoksa hiç değişmemeli mi?
Ama ben değişmezsem, ben olamam ki
Bilmeli mi bilmemeli mi?
Yoksa hiç öğrenmemeli mi?
Ama ben öğrenmezsem, hiç olamam ki
Olmalı mı olmamalı mı?
Yoksa hiç değişmemeli mi?
Ama ben değişmezsem, ben olamam ki”
“Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım
Elbette daldan dala konup sonra uçacağım
Elbette bazen hızla dönüp bazen duracağım
Elbette bazen söyleyip bazen susacağım
Elbette bugün ağlıyorsam yarın güleceğim
Elbette önce çekip gidip sonra döneceğim”
“Ne zaman geldin ruhum
Görmedim seni
Uçaktan atlarken unuttum galiba
Özledim”
Şarkılar yaşamın öğretileridir. Hayatın o kadar içinde var olurlar ki, bazen duyguları, hisleri, anlamı onlarla, tanımlayabilir, büyütebiliriz. İşte bu yüzden Karpman Drama Üçgenine, sanatla, şarkılarla dokunalım….
Sezen Çobanoğlu Talay
Sezen Çobanoğlu Talay Hakkında
Sezen Çobanoğlu Talay. Trakya Üniversitesi Radyo ve Televizyon Yayıncılığı, ardından Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümünü tamamladı. 2019 yılında ise Trakya Üniversitesi Görsel Kültür Anabilim Dalında yüksek lisans yaptı. Turkcell Global Bilgi de uzun yıllar yönetici olarak çalıştı ve şu an eğitmen olarak görev yapıyor.2017 yılında Sanat Kavramı ile Tanışma ve Transaksiyonel Analiz konulu, 2018 yılında ise Çocuklardan Liderlik Öğretileri başlıklı bildiri metinleri resscongress tam metin kitabında yayınlandı. Çocuklardan Liderlik Öğretileri kapsamında hazırladığı çalışmada, bir lider olarak uygulanması gereken davranış modellerinin aslında daha küçücük bir çocukken bizlere öğretilen temel davranış değerleriyle olan ilişkisini yakından gözlemledi. ICF onaylı bireysel ve takım koçluğu sertifikalarına sahip. Aynı zamanda mentorluk yapıyor. Kendi özgün içeriği ile şekillendirdiği ”Çocuklardan Liderlik Öğretileri” ve “Şarkılarla Transaksiyonel Analiz ” başlıklarında iki eğitim içeriği var.