Oz Büyücüsü ve Söylenmeyeni Duymak
Masallar, çağlar boyunca, insanlığın kalbini sarmalamıştır. L. Frank Baum tarafından yazılan “Oz Büyücüsü” yazarının tabiriyle merak ve neşenin korunduğu, üzüntüler ile kabuslarınsa saf dışı bırakıldığı modern bir masal olma amacını taşır.
Hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden bu klasikleşmiş eser, bir kasırgaya kapılan küçük Dorothy ile köpeği Toto’nun Kansas’ın uçsuz bucaksız çayırlarından fantastik Oz Diyarı’na uzanan yolculuğunu ve bu serüvende edindikleri sıra dışı dostları anlatır. Dorothy’nin tek bir amacı vardır. Evine geri dönebilmek. Bu uğurda, Oz’u aramak için yola çıkan Dorothy’ye, bir beyine sahip olmak isteyen korkuluk, bir kalp isteyen teneke adam ve cesaret isteyen Aslan arkadaşlık eder.
Peki, sizlere “Oz Büyücüsü” masalının içinde çok derin bir söylenmeyeni duyma mesajı olduğunu söylersem, nasıl yorumlarsınız?
Çağlar öncesinden gelen bu modern masalda, evin, yüreğin, aklın ve cesaretin ne olduğuna dair çok değerli öğretiler vardır. Bu öğretileri arayan kahramanların, yolculuk boyunca gösterdikleri davranışlar, aslında aradıkları şeylerin içlerinde olduğuna dair, mesajlar verir bize…
Korkuluk, bir beyne ihtiyaç duyduğunu düşünen ama içlerinde en zekice fikirlere sahip olan kahramandır. Teneke adam ise bir kalbe ihtiyaç duyduğunu düşünen, sevememekten yakınan ama en hassas, duygusal olan yanıyla sizi içine çeken özelliklere sahiptir. Aslan korkak olduğunu düşünüp kendi gücünün farkında olmayan yanıyla, Dorothy ise hikayenin en başından beri yanında olan ayakkabıların gücünden habersiz, bu yolculuğu sürdürmektedir.
”Oz büyücüsü”, bilgi getiren tek şeyin deneyim, cesaretin çıkış noktasının kendine güven ve bazen hassasiyetin acı verici olduğunu muazzam bir kurguyla, zihinlerimize kodlar…
Koçlukta, danışanınızın söylemediklerini duymayı becerebilmek, hikayedeki bu kurguya çok benzer…
Özgüvenli bir duruşun altındaki yalnızlık hissini, öfkeli bir tavrın altında yatan derin şefkati, nezaketin altındaki derin yaşanmışlık hissini görebilmekten söz ediyorum.
Aslında içimizde yaşattığımız, var olan ve belki de çevrenin etkisiyle baskıladığımız mevcut potansiyelin, ortaya çıkmasını ise hikayenin ana kahramanı olan Dorothy’nin mesajından anlayabiliriz. Tatlı bir kendini bulma yolculuğudur bu kitap.
Dorothy, macera dolu, tehlikeli ve uzun süren bu yolculukta, gerçek sihrin ayaklarındaki gümüş ayakkabılarda değil, dostlukta, sevgide ve anlamda olduğunu bizlere kanıtlar.
Charles M. Shulz “Bir insanın en ağır yükü, gerçekleştirmediği potansiyelidir.” sözünde insanın kendisiyle ilgili yaşadığı anlam arayışının önemine vurgu yapar. İçindeki akışı ve bu amacı bulamadığında, hüzünlü bir tükenmişliğin içinde kaybolabileceğini, bu enfes sözlerle, bizlere betimler.
Masalsı bir gerçeklikle, anlama, duyguya sarılarak, bireyin iç sesine kulak verdiğimizde, o en ağır yükten kurtulmasını da sağlamış olmaz mıyız?
Masalın sonu eve dönüş bölümü ile son bulur. Karakterler kendilerini bulurken, ben de kendimde olup da, benim yok saydığım onca güzel yetilerimi düşündüm. Hepimiz birer mucizeyiz. O mucize içimizde bir yerde…
Sinemaya uyarlanan bölümde ev gibisi yok, kitapta ise eve döndüğüm için öyle mutluyum ki… Hadi masalın sonunu koçluğa evirelim, potansiyelim gibisi yok, kendime döndüğüm için öyle mutluyum ki…
İçimizdeki potansiyeli umutsuzluğa düşmeden, vazgeçmeden aramaya devam etmeliyiz…
Masallar, yaratıcı metaforlar ve anlamla kalın…
Sevgiler…
Sezen Çobanoğlu Talay
Sezen Çobanoğlu Talay Hakkında
Sezen Çobanoğlu Talay. Trakya Üniversitesi Radyo ve Televizyon Yayıncılığı, ardından Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümünü tamamladı. 2019 yılında ise Trakya Üniversitesi Görsel Kültür Anabilim Dalında yüksek lisans yaptı. Turkcell Global Bilgi de uzun yıllar yönetici olarak çalıştı ve şu an eğitmen olarak görev yapıyor.2017 yılında Sanat Kavramı ile Tanışma ve Transaksiyonel Analiz konulu, 2018 yılında ise Çocuklardan Liderlik Öğretileri başlıklı bildiri metinleri resscongress tam metin kitabında yayınlandı. Çocuklardan Liderlik Öğretileri kapsamında hazırladığı çalışmada, bir lider olarak uygulanması gereken davranış modellerinin aslında daha küçücük bir çocukken bizlere öğretilen temel davranış değerleriyle olan ilişkisini yakından gözlemledi. ICF onaylı bireysel ve takım koçluğu sertifikalarına sahip. Aynı zamanda mentorluk yapıyor. Kendi özgün içeriği ile şekillendirdiği ”Çocuklardan Liderlik Öğretileri” ve “Şarkılarla Transaksiyonel Analiz ” başlıklarında iki eğitim içeriği var.